Salı, Ağustos 21, 2007

ASHRAE Merkez Bina Klima Tesisatı Tadilatı

ASHRAE’nin canlı bir laboratuvar özelliği taşıyan Atlanta’daki merkez binası havalandırma klima tesisatı tadilatında, iki farklı sistem seçildi. 2008 Haziranında tamamlanması beklenen projenin yaklaşık maliyeti 5,4 milyon dolar. Birinci kat, hava soğutmalı, frekans invertörlü dış ünitelerle zonlara ayrılmış, değişken soğutucu akışkan debili multi split iç ünitelerle çözülmüş.

İkinci kat ise, toprak kaynaklı ısı pompalarıyla ısıtılacak ve soğutulacak. Her iki sistemde de %100 taze havalı, enerji geri kazanım ve nem alma tekerlekli, elektrostatik filtreli klima santralları ile, R410 gazlı hava soğutmalı grupların kullanılması planlanmış durumda.

Daha fazla bilgiye, www.ashrae.org/building sayfasından ulaşılabilir.

Çarşamba, Ağustos 08, 2007

İlk Şantiyem

Bir hastane şantiyesiydi, Koşuyolunda. İyi bir başlangıçtı, yeni bir mühendis için. İlk bir sene ustalarla iyi geçinmeliydim, herşeyi öğrenmek ve açık vermemek uğruna.

Çelik borular iki cinsmiş, siyah ve galvanizli diye. Siyah boru kaloriferde, galvanizli boru içme ve kullanma suyunda çekilirmiş, ilk öğrendiklerimden. Pik pis su boruları kullanıyorduk, hem de Kasımpaşalı Saim'in imalâtı. Düz işçinin biri, zift kazanını kaynatırdı hergün, daldırıp çıkarırdı pik boruları kazanın içine, sızdırmaz boru elde edebilmenin yolu buymuş. Montajında da kurşun kalafat yaparlardı. Kontrol mühendisi, çimento kalafatı kabul etmez, tek tek gözden geçirirdi hepsini. Lavabo ve hela taşı rezervuar inişlerinde kurşun boru kullanılırdı. Tesisatçılık yerine batı dillerinde kullanılan ve aslı Latinceden gelen plumbing, kurşun boru döşemek anlamına geliyor. Yani tesisatçılığa ismini veren kurşun borunun son günlerine yetişmişiz, meğerse. Rezervuarların da en lüksü, emaye kaplı olanlardı.

Beş yıl aradan sonra, 90'lı yıllar başlarken ikinci şantiyeme geldiğimde, herşey ne kadar da çabuk değişivermişti öyle. Pis su boruları PVC, gömülü temiz su boruları PPRC, rezervuarlar yine plastik esaslı oluvermişti. Tesisatçıları bezdiren kurşun kalafatın yerini plastik esaslı contalar almıştı. Daire içi tesisatta, diş açma paftaları yerine, füzyon kaynak makinaları kullanılıyordu. Merkezî ısıtma tesisatı galerileri yerine, apartman kapılarına polietilen borularla doğal gaz geliyor, daire mutfaklarında duvara asılı kombi şofbenler, hem ısıtmayı, hem sıcak suyu temin ediyordu. Türkiye çağ atlamıştı, tesisatçılık ta beraber.

Başlarken,

Sene 77, İTÜ aylardır kapalı. MAKTES'ten projeci arıyorlarmış, gidip işe başladım. Hepsi hepsi bir ay devam etti dersler başlayana kadar ama, tesisatçılık girmişti bir kere hayatımıza. Ben bıraksam da o beni bırakmadı. Kalorifer, sıhhi tesisat, havalandırma, klima, otomatik kontrol, mutfak, çamaşırhane, hastane... Hâlâ devam ediyor yeni mekanik tesisat konuları ortaya çıkmaya. Hepsini ve inceliklerini öğrenmeye ömür yetmiyor. Çok çalışmak düşüyor yeni meslektaşlarımıza da, eskilere de.

"Belki anlatmak istediklerimiz olur" diye başladık. Hayırlısı bakalım...

 
Add to Technorati Favorites